Soru: Arkadaşlarla konuşurken aramızda şöyle bir mesele geçti ve tartışma konusu oldu: Bir arkadaş Güneş enerjisiyle ısıtılan suyla abdest almanın mekruh olacağını söyledi. Biz de kendisine itiraz ettik ve görüşünü mantıklı bulmadık. Doğrusu o da bunu bir hocadan duyduğunu söylemesinin dışında bu görüşüne dair her hangi bir mukni delil öne süremedi? Güneş enerjisiyle ısınan suyla abdest almanın mekruh olacağına dair her hangi bir delil mevcut mudur?

Cevap:  Güneş’le ısıtılmış suyla alakalı Şafi âlimlerden el-İmrânî şöyle bir tafsilata yer vermektedir: Suyun Güneş’te ısıtılması kasıtlı olarak değil de suyun bulunduğu mahal itibarıyla Güneş’in etkisiyle ısınmış olması şeklindeyse bunda herhangi bir kerahet görülmemektedir. Ancak ısınması gayesiyle hususi olarak Güneş’e konulan su konusunda beş görüş vardır:

  1. Güneş’te ısıtılan suyla abdest almak mekruhtur. Zira Hz. Peygamber (Aleyhissalatü vesselam) Aişe (Radıyallahu Anh)’nin Güneşle su ısıttığını görünce ona “Böyle yapma Ey Hümeyra! Zira bu alaca (cüzzam) hastalığına sebep olur” buyurmuştur.[1] Aynı şekilde Hz. Ömer (Radıyallahu Anh)’in de Güneş’in tesiriyle ısınan sudan sakındırdığına ve suyun baras illetine neden olacağına dikkat çektiği rivayet edilmektedir.[2] Hatta bu konuyla ilgili Hz. Ömer (Radıyallahu Anh) ile cidale giren ve daima bu suyla abdest alan birisinin ölümünden önce cilt hastalığına yakalandığı nakledilmiştir. Bu görüşe göre Güneşle ısınan suyun taştan, bakırdan, camdan bir kap olması ve üstünün açık yahut kapalı olması arasında her hangi bir farklılık bulunmamaktadır.
  2. Bu suyun kullanılmasında her hangi bir kerâhet yoktur. Nasıl ki nehirlerde ve gözelerde bulunan suların Güneş’in etkisiyle sıcaklamaları durumunda bu sularla abdest almak mekruh sayılmıyorsa, Güneş’e konulması suretiyle ısıtılan sularında kulanılmasında bir kerahet bulunmamaktadır. Bu Ebu Hanife’nin görüşüdür.
  3. Bu su şayet sıcak beldelerde bakır kaplarda ısıtılan bir su ise kullanılması mekruh olacaktır. Zira cilt hastalığına sebep olması bu şekilde meydana gelmektedir. Şayet bahsi yapılan şartlar dairesinde ısıtılmazsa kullanılmasında herhangi bir kerahet bulunmamaktadır.
  4. Güneşin etkisiyle ısınan suyun bedende kullanılması mekruh olup elbisede kullanılmasında herhangi bir kerahet bulunmamaktadır.
  5. Tıp sahasında güvenilirlikleri tescil edilmiş iki doktor tarafından bahsi yapılan suyun cilt hastalığına neden olmayacağı söylenirse bu suyun kullanılması caiz aksi durumda mekruhtur. Bu görüş zayıftır.[3] Zira Hz. Peygamber (Aleyhissalatü vesselam)’in cilt hastalığını doğuracağı şeklindeki uyarısından sonra tıp ehlinin sözlerine müracaatın anlamı yoktur.[4]

Şafii mezhebine ait olsa da konuya tertip ve tatvil açısından en güzel yer vermiş olan el-Beyan’dan yaptığımız bu nakilden sonra mezhebimizin görüşüne gelecek olursak; Muhakkik İbn Hümam Güneş’in tesiriyle ısıtılmış suyun mekruh olacağını belirtmektedir. Bahr sahibi İbn Nüceym’de aynı görüştedir. Bu görüşleri nakleden İbn Abidin de “Bizce sahih olan görüş bu şekildeki bir suyun kullanılmasının mekruh olacağıdır” demektedir. Ve bu mekruhluğun tenzihen mekruhluk olduğunu beyan etmektedir.[5]  Şu halde bu konuda bizim mezhebimizle Şafi mezhebi arasında hükmi açıdan herhangi bir fark yoktur.

Ancak hemen belirtelim ki tüm bunlar günümüzdeki güneş enerjisiyle ısınmış sular için geçerli olmaz. Zira günümüzdeki güneş enerjisi sistemi direkt olarak güneşle temasta olan bir sistem değildir. Bu yüzden günümüzdeki güneş enerjisini yukarıda anlatılanların zımnında değerlendirmek doğru olmayacaktır. Ayrıca, kerahetten kurtarma vecihlerinden birisinin doktorların konu hakkındaki müspet raporu olduğunu hatırlayacak olursak bu gün açısından tıp dünyasının böyle bir iddiasının olmaması da mekruh olmayacağının göstergelerinden sayılabilir. Şu halde günümüz açısından güneş enerjisiyle ısınmış sularla abdest almakta herhangi bir kerahet yoktur.


[1] Darimi, Sünen, Taharet, Babu’l-mai’l-müsahhan, No: 3, (Bu rivayet kimi muhaddisler katında mevzu kabul edilirken kimileri tarafından da zayıf kabul edilmiştir.Öyle ki İbnu’l-Mülakkin konuyla ilgili rivayetlerin bütün tarikleriyle batıl olduğunu ve kimsenin mezkur rivayetlerle amel edemeyeceğini belirtmektedir.) Tıbb-ı Nebevi içerikli eserlerde Güneş’te ısınmış suyla gusül vs. alınmasına süreklilik kazandırmanın baras (cilt hastalığı) illetini doğuracağı ifade edilmekte ve bu hadisle ihticac edilmektedir. Bkz. Ebu Nuaym, et-Tıbbu’n-Nebevi, Daru İbn Hazm, 2006, B.I, II/664

[2] Beyhaki, es-Sünenu’l-Kübra, Taharet, No: 12

[3] Bu görüşün tazif edilmesine katılmayıp karşı çıkışlarına İmam eş-Şafii’nin el-Ümm‘ündeki “Ben bunu tıptan dolayı mekruh kabul ediyorum” şeklindeki sözünü gerekçe kılanlar da vardır.

[4] Ebu’l-Hüseyin, Yahya b. Ebi’l-Hayr el-‘İmrâni, el-Beyan fi Mezhebi’l-İmam eş-Şafii, Daru’l-Minhac, Beyrut, 2000, B.I, I/13-14

[5] İbn Abidin, Reddul’Muhtar, Daru’l-Ma’rife, Beyrut-Lübnan, 2011, B.II, I/ 359