Fiillerin faydalı sonuçlar vermesi, yerine getirilirken takip edilen yöntemin keyfiyetine bağlıdır. Kitap okuma da bir fiil/eylem olduğundan dolayı onun da yerine getirilmesi belli bir menhec çerçevesinde olmalıdır. Metotsuz şekilde yapılan okumalar daha az fayda verecek ve kısmî anlamda bir zaman israfının içine düşülmüş olunacaktır. Günümüzde bazı insanların çok kitap okuduklarını dillendirmelerine rağmen olması gereken hasılayı birikimlerine yansıtamamalarının ardında bu eksiklik yatmaktadır. Yani insanlar kitap okumaktan daha çok ‘doğru okuma yapmak’ noktasında yanılsamaya düşmektedirler. Binaen aleyh bu eksikliğin telafisi adına bu noktada birkaç kelam etmenin faydalı olacağı mülahazasıyla şöyle bir özet yapmamız mümkündür.

Çok kitap okumak her zaman iyi birikim sahibi olmak anlamına gelmez. Bunun için çok kitap okumaktan öte ‘kaliteli okuma yapmak’ önemli bir etkendir. Kaliteli okuma yapabilmenin temel esaslarını da şu maddeler zımnında sıralamamız mümkündür:

  1. Kitap okurken kitabın tamamına vakıf olmayı değil önemli gördüğümüz, mutlaka zapt edilmesi gerektiğini düşündüğümüz noktalara odaklanmalıyız. Bu durum ilgimizi daha sınırlı bir alana çekeceğinden dolayı bu bilgilere yoğunlaşmamız kolay olacak ve bu yoğunlaşma sayesinde de o bilgileri zihnimizde tutmamız mümkün olabilecektir. Aksi takdirde yoğunlaşma sağlanmadan yapılan çok sayıda okuma neticesinde az bir faydanın hasıl olması kaçınılmaz olacaktır.
  2. Yapılan okumalarda sıkça içine düşülen bir hata da bir konuyla ilgili çok fazla kitap okunması gerektiği kompleksine kapılmaktır. Oysa bir meseleyi çok iyi kavrayabilmiş olmak o konuda çokça sayıda farklı kitap okumuş olmakla her zaman ilintili olmaz. Bu sebeple bir kitabı iyice hazmederek, malumatına yoğunlaşarak yapılmış olan bir okuma, yoğunlaşmaksızın yapılan muhtelif okumalardan daha faydalı olacaktır. Özetle, çok sayıda kitap okumayı değil, kitabı hazmederek okumayı öncelemeli ve buna gayret etmeliyiz.
  3. Bir kitabı en az iki defa okumalıyız. Zira birinci okuyuşumuz kitabın niteliğini, muhtevasını öğrenmemizi, önemli yerlerini keşfetmemizi sağlayacak diğer okuyuşlarımız ise ilgili yerleri hafızamızda tutmamızı ve üzerlerinde kafa yormamızı sağlayacaktır. Bu sebeple kitabı bir kez okumak sağlıklı bir okuma türü değildir.
  4. Kitabı okurken mühim olan bilgileri bir av gibi görmeli ve onları kaydu zapt altına almayı vazife edinmeliyiz. Bunun için de o bilgileri mutlaka renkli kurşun kalemle çizmeliyiz. Böylece kitabı ikinci kez okurken odaklanmamız gereken noktaları bulmamız, yoğunlaşma alanımızı tespit ve tayin etmemiz kolay olacaktır. Hatta bunun için mühim satırları sadece çizmekle kalmamalı, kitaba aklımızda kalacak ve tasnifini kolaylaştıracak şekilde yan başlıklar da yazmalıyız. Böylelikle ikinci okumada hem mühim satırları görebilecek hem de çizilen yerlerin hangi konulardan bahsettiğini kolaylıkla anlayabileceğiz.
  5. Kaliteli okuma yapabilmenin diğer bir unsuru da okunan kitapla ilgili oluşturulan ‘şahsî fihrist’tir. Kitabı okuyan kişi o kitapta yer alan ve kendisinin üstünü çizdiği bilgileri; yan başlık oluşturduğu konuları kitabın sonu veya başında sayfa numaralarıyla yazarak kendisine şahsî fihrist oluşturmalıdır. Böylelikle o bilgilere ihtiyacı olduğunda ulaşması kolay olacak ve bu ona zamanla kitaplara vukufiyet melekesi kazandıracaktır.
  6. Kitap okumalarında elde edilen bilgiler düzenli şekilde ayrı not defterlerinde tasnif edilmeli ve o bilgilerin hangi kitaplarda yer aldıkları belirtilmelidir. Bunu yapan kişi herhangi bir konuyla ilgili neler okuduğu, neleri not aldığını gözden geçirmek istediğinde tüm hasılayı birden elde edebilme imkanına sahip olacaktır.

Doğru kitap okuma menhecine dair daha çokça kelam etmek mümkün olsa da temel esasları ortaya koyan bu yazıyla iktifa etmek istiyoruz. Zira uzun kelamın bir kısmı diğer kısmını unutturacağından dolayı böylesi bir malumat, derli toplu olması ve akılda kalması açısından daha faydalı olacaktır.