Soru: Ben Almanya’da yaşayan birisiyim. Malum burada kiliseler bir hayli fazla. Şunu sormak istiyorum. Zorunlu bir durumda kilisede namaz kılmaya mecbur kalan bir Müslüman kilisede namaz kılabilir mi?

Cevap: Kilisede namaz kılmak mevzusuyla ilgili hadis kitaplarında müstakil bap altında bir takım rivayetler nakledilmektedir. Bu rivayetler cümlesinden olarak Hz. Ömer (Radıyallahu Anh)’ in “Biz kendisinde suretler bulunan heykeller[1] den dolayı sizin kiliselerinize girmeyiz”[2] veya “İbn Abbas (Radıyallahu Anh) heykel bulunan kiliseden başka kilisede namaz kılardı”[3] şeklindeki rivayetler zikredilebilir.[4]  Ömer ve İbn Abbas (Radıyallahu Anhuma) orada bulunan suretlerden dolayı kilisede namaz kılmayı mekruh kabul etmişlerdir. İmam Mâlik’in görüşü de bu istikamettedir. Şu halde bu görüş üzerinden hareket edenlerin kilisede namaz kılmayı li zâtihî değil de içinde bulunan suretlerden dolayı mekruh kabul ettikleri anlaşılmaktadır.[5] Bunun da en belirgin göstergesi Hz. Ömer’in Şam’a gittiği sırada kendisini yemeğe davet eden Hristiyanların önde gelenine söylediği “Biz içinde bulunan suretlerden dolayı sizin kiliselerinize girmeyiz” şeklindeki cevabıdır.[6] Yine Hz. Ömer (Radıyallahu Anh)’ e Necran’dan bir takım insanlar kiliselerden daha temiz ve güzel bir yer bulamadıklarını ve bu yüzden kiliselerde namaz kılmamalarının caiz olup olmadığını sorduklarında cevaben  “ Oradaki suretleri su ile ıslatıp temizlemelerini ve öylece kılmalarını” tavsiye etmesi de[7] bu manada bir delildir.

en-Nehâî, eş-Şa’bî, Atâ, İbn Sîrîn gibileri de kilise de namaz kılmanın caiz olduğunu söylemişlerdir.[8] Hakeza el-Hasen, Ömer b. Abdilaziz, el-Evzâî, Saîd b. Abdilaziz gibilerini de cevaz verenler arasında zikredebiliriz.[9] Bu görüşte olanlar da- tenzîhi bir kerahetin söz konusu olacağını kabul etmekle birlikte- Efendimiz Aleyhissalatü vesselam’ın “Yeryüzünün tamamı bana mescit kılındı”[10] şeklindeki hadisin zımnına kilisenin de gireceği kıyası üzerinden hareket etmektedirler.[11]

Sonuç itibarıyla şu söylenebilir: Kilise şayet kendisinde bir takım heykel ve suretlerin bulunduğu bir kiliseyse burada kılınan namaz mekruh olacaktır. Yok eğer kendisinde her hangi bir suret ve heykel bulunmuyorsa bu kiliselerin namaz kılmak için kiralanmalarında bir beis olmadığı gibi buralarda namaz ikame edilmesinde de bir beis yoktur.[12]


[1] Burada heykeller olarak Türkçeye çevirdiğimiz “timsâl” kelimesinin cemisi/ çoğulu olan “Temâsîl” ifadesi hayvan suretine mahsus bir ifadedir. Bkz. M. Enver Şah el-Keşmîrî, Feydu’l-Bârî, II/ 65 Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut-Lübnan 2005, B.I

[2] Buhari, Ebvâbu’l-Mesâcid 11, Babu’s-Salati fi’l-Bîa 22, el-Beyhakî, es-Sünenu’l-Kübrâ, No: 2594, İbn Kesîr, Müsnedu’l-Fârûk, I/154,

[3] Buhari, Ebvâbu’l-Mesâcid, a.y.

[4] Buhârî’de yer alan bu rivayetlerin senetlerinin vasledilmeleri için bkz. İbn Hacer Tağlîk’t-Ta’lîk, II/ 232 el-Mektebu’l-İslâmî, Ürdün, 1985, B.I

[5] İbn Abdilber, et-Temhîd, V/ 227 (Baskı, Yayınevi: yok)  1967

[6] Abdurrezzak, el-Musannef, Kitabu’s-Salat, No: 1610

[7] Bedrettin el-Aynî, Umdetu’l-Kârî, IV/ 283-284 Daru’l-Kütüni’l-İlmiyye, Beyrut-Lübnan 2001, B.I

[8] İbn Battal, Şerhu Sahihi’l-Buhârî, II/ 89 Mektebetu’r-Rüşd, Riyat

[9] İbnu’l-Münzir, el-Evsat, II/ 194 Daru Tayba, Suud, 1985, B.I

[10] Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV/ 119, No: 2256, Buhari, Teyemmüm, No: 328, Müslim, Mesacid, No: 521 vd.

[11] el-Kastallânî, İrşâdu’s-Sârî, I/ 435 Bulak 1323

[12] Muhammed Taki el-Usmânî, Buhûs fî Kadâyâ Fıkhiyye Muâsıra, I/ 328-329 Daru’l-Kalem, Dımeşk, 2011, B.II